Nafakanın ne olduğu ve nafaka türleri ilgili makalemizde açıklamıştık. Bu yazımızda ise gündemimizde pek çok kişinin mağdur olduğu, yoksulluk nafakası yönünden, nafakanın belli bir süreye bağlanmaması sorununu yani süresiz nafaka sorununu ele alacağız.
Yoksulluk nafakası kısaca, boşanma nedeniyle bir taraf diğerine göre yoksulluğa düşecekse ve kusuru da daha ağır değilse diğer eşten duruma uygun isteyebildiği nafaka türüdür.
Şu anki hukukumuza göre, boşanma davalarında bir taraf yönünden belli bir miktar nafaka belirlenmekte ve diğer taraf evlenmediği, daha iyi bir ekonomik hale gelmediği vb durumlar haricinde ömür boyu bu nafaka ödenmektedir. Nafaka ödenirken evliliğin ne kadar sürdüğünün de bir önemi yoktur. Bu açıdan pek çok kişi bir gün dahi evli kalmış olsa bu nafakayı ödemek durumunda kalabilmektedir. Bu yazıda bahsedilen nafaka çocuklar için ödenen iştirak nafakasından ayrıdır. Çocuklar için ödenen nafaka yönünden her iki eşin de buna ortak katlanması gerekmektedir.
Bu durumun evlililiğin uzun veya kısa olması yönünden değerlendirilmesi gerekirse;
1-Kısa Süreli Evlilik
Bir eşin kısa süren evlilik sonrasında diğer eşten nafaka aldığı düşünüldüğünde ve bu nafakanın da ciddi bir rakam olması halinde, nafaka alan eş genellikle tüm geçimini sadece nafakadan sağlamaya ve herhangi bir işte çalışmamaya yönelmekte ve hatta daha sonra evlenmek isterse dahi resmi nikah olmaksızın nafaka alabilmek için dini nikah gibi evlilikler yapabilmektedir. Bu durumda eşlerin bir hayat düzeni çerçevesinde topluma kazandırılması zorlaşmakta, yeni dini nikahlı eşinden doğan sorunlarda herhangi bir hak elde edememesine sebep olmakta, diğer eş için de çok kısa süren evlilik nedeniyle ödediği nafaka yüzünden yeni bir evlilik yaptığında yeni eşiyle sıkıntıları doğabilmekte, yıllar geçse de nafakadan kurtulması zor olabilmektedir. Yani bir nevi belkide 1 ay süren bir evliliğin sonuçları her iki eş için de 10-20 yılını etkileyebilmektedir.
2- Uzun Süreli Evlilik
Uzun süreli evlilikler yönünden ise genellikle eşler 20-30 yıl süren bir evlilik sonrasında boşanma durumunda ciddi anlamda mağdur olabilmektedir. Zira, hiç çalışmamış olan eş hayatı boyunca alışmış olduğu yaşam düzeninden bir anda kendi çalışabileceği bir hale gelemeyebilmektedir. Bu durumda ise nafaka dışında bir gelir elde etmesi zor olmaktadır.
Sonuç ve Öneri
Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, nafakanın süresiz olması pek çok kişiyi mağdur etmekte ve toplumsal etkileri de olumsuz olarak ortaya çıkabilmektedir. Yine çok kısa bir nafaka süresinin belirlenmesi de farklı mağduriyetler ortaya çıkarabilecektir. Bu nedenle tarafların kusur durumu yine gözetilerek, evlilik süresine belli bir orantılama yapılarak, nafaka son süresi mahkeme kararıyla belirlenebilmelidir. Örnek vermek gerekirse, 1 yıl veya 1 yıldan az süren bir evliliğin nafaka süresi maksimum 3 yıl, 10 yıl süren bir evliliğin ise 15 yıl gibi, evlilik süresi uzadıkça orantısı değişen, her iki tarafı da mağdur etmeksizin bir zaman dilimi belirlenerek, tarafların hayatlarını bağımsız olarak şekillendirebilmeleri ve evliliğin sonuçlarının mağduriyete yol açmaması sağlanmalıdır. Böylelikle boşanmanın sonuçları yönünden hakkaniyetli bir çalışma yapılması ile mağduriyetlerin azaltılması mümkün olabilecektir.
Süresiz Nafaka Sorunu, Nafaka, Boşanma
Comments