top of page

Aradığınız yazıyı bulamamanız veya hata alınması halinde arama kısmını kullanarak ulaşabilirsiniz.

Ankesörlü Telefon Davalarında "312" Alan Kodu Arama Kaydı Hatası

Güncelleme tarihi: 8 Mar 2023

**GÜNCELLEME: Alan Kodu arama kaydı hatası Türkiye'deki birçok hattan gerçekleştiği görülmüş olup, Ankara ile sınırlı değildir. Bu anlamda aşağıdaki yazının örneğin 212, 216, 332, 266, 434 vb. gibi Türkiye'nin pek çok yerindeki sabit hat alan kodları için de değerlendirilebilir.

Ankesörlü telefon davalarında, özellikle Ankara'dan araması bulunan kişilerin aranmış oldukları sabit telefonların HTS kayıtlarının incelenmesi neticesinde, ilgili aramanın öncesinde veya sonrasında "312" alan kodunun çevrildiği iddiası ile bu şekilde yapılan aramaların şifreli ve gizlenmeyi sağlamayı amaçlayan bir durum olduğuna dair iddia ve değerlendirmelerin yapılarak mahkumiyet kararları verildiği görülmüştür. Ne var ki, takip etmiş olduğumuz davalarda "312" şeklinde arama öncesi veya sonrasında görünen kayıtlarının aslında bir hatadan kaynaklandığını ortaya çıkarmış bulunmaktayız. Bu nedenle, bu şekilde dosyasında "312" alan kodunun arandığı iddiasına dayanan kişilerin sabit hat HTS kayıtlarını tekrar inceleyerek aşağıda belirtmiş olduğumuz şekilde bir durum olup olmadığını değerlendirmesinin faydalı olacağı kanaatindeyiz.

Öncelikle konuya ilişkin rastlamış olduğumuz bir mahkumiyet kararının gerekçe kısmını paylaşalım:

Ankara

XX. Ağır Ceza Mahkemesi

E: 2019/...

K: 2020/...

..../12/2020

"...sanığın sabit hatlardan arandığı 3 ayrı tarihte aramadan hemen sonra 312 alan kodu çevrilerek, 2 ayrı tarihte ise ... Bankası ve .. Bankası aranmak suretiyle şifreleme yapıldığı, sanığın arandığı farklı tarihlerde farklı sabit hatlardan aynı şifreleme yönteminin kullanıldığının anlaşılmış olduğu görülmekle FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile organik bağ kurarak örgütsel hiyerarşiye dahil olduğu, sanığın eylemlerinin devamlılık, çeşitlilik ve yoğunluk içerdiği; böylelikle üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği anlaşılmakla, sanığın suçtan kurtulmaya yönelik inkar yollu savunmasına itibar edilmeyerek takdiren asgari hadden atılı suçtan cezalandırılmasına karar verilerek..."


Takip etmiş olduğumuz dosyamızda "312" alan kodu tuşlamasının her arama öncesi ve sonrası olduğu, hemen hemen birçok günde bulunan kayıtlarda "312"nin tuşlandığı görülmekle; bu hususun BTK'dan sorulması talebimiz kabul edilerek, BTK'dan oluşan kayıtların ne sebeple oluştuğu, arama girişimi olup olmadığı, geçersiz numara çevrilmesi sebebiyle oluşup olmadığı hususlarında bilgi sorulmasına karar verilmiştir.


Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığından gelen cevabi yazıda ise Türk Telekom'dan bu konuda verilen cevap paylaşılmıştır. İlgili yazıda aynen şu ifadelere yer verilmiştir:

"İlgi yazıya ilişkin olarak yapılan incelemede; Huawei NGN sistemlerinde müşterinin çevir sesini alıp kapatması, müşteri hattının kısa devre olması veya müşteri tarafından "*" veya "#" ile başlayan kullanım kolaylıklarının eksik olarak çevrilmesi durumlarında, fail dosyalarında called number alanında "0+Alan Kodu" çıkmakta olduğu görülmüştür. Üretici firmanın yaptığı çalışma sonucunda çevir sesi alınıp kapatılması veya hatta kısa devre olması durumunda alan kodu çıkması hususu Şubat 2016 tarihinde giderilmiştir."


Yani, kısacası görüldüğü üzere "312" alan kodunun görünmesi kısa devre olması veya çevir sesinin alınması gibi sebeplere dayanabilmekte olup, bu hataların 2016 yılından sonra giderildiği; bu anlamda HTS kayıtlarında görünen "312" arama gibi görünen kayıtların aslında gerçek bir arama olmadığı ortaya çıkmıştır.


Öte yandan, ankesörlü telefon davalarında yer alan salt arama kayıtlarına dayanılarak da yukarıda yer verdiğimiz karardaki şekilde sanıkların şifreli arama kapsamında örgütün hiyerarşisine katıldığı değerlendirmesini de hukuki bulmuyoruz. Zira, daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz üzere, bahsi geçen arama kayıtları "312" konusundan da görüleceği üzere, teknik ve hataya mahal bırakabilecek durumdadır. Ceza yargılamasında ihtimale dayalı olarak değerlendirme yapılması mümkün olmayıp, kesin ve kuşku bırakmayacak şekilde sanığın süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren eylemlerinin ortaya konulması gereklidir.


Sonuç itibariyle; ankesörlü telefon soruşturma veya kovuşturması olup, Ankara'dan araması bulunan kişilerin, HTS kayıtlarını dikkatle incelemeleri ve "312" şeklindeki arama kayıtlarına ilişkin bir şüphe mevcut olması halinde, mahkemeden bu hususa ilişkin bilginin sorulması için BTK'ya müzekkere yazılmasını talep etmelerinin; yine aynı şekilde mahkemelerin de bu gibi hatalı olabilecek kayıtlara ilişkin gerekli yazışmaların yapmasının ceza yargılamasının asıl ve temel amacı olan maddi gerçeğe ulaşma amacında faydalı olacaktır.


Ankesörlü Telefon Davalarında "312" Alan Kodu Arama Kaydı Hatası

bottom of page