top of page

Aradığınız yazıyı bulamamanız veya hata alınması halinde arama kısmını kullanarak ulaşabilirsiniz.

Ankesör Dosyalarında Başka Bir Delil Aranıp Aranmadığı (Güncel Soru-Cevaplar)

Son zamanlarda sıklıkla karşılaştığımız "Haklarında başkaca hiçbir FETÖ delili olmamasına rağmen sadece ankesör aramasına dayanarak tutuklanma, adli kontrol veya ceza alınabilir mi" şeklindeki sorulara ilişkin genel bir bilgilendirme yapma zorunluluğu hasıl olmuştur. Zira, yıllardır devam etmekte olan ankesörlü telefon soruşturma ve davalarına ilişkin pek çok yaz paylaşmakla birlikte, özellikle son dönem yeni yapılan soruşturmalarda da yalnızca ankesörlü telefon aramaları ile gözaltı, tutukluluk ve adli kontrol işlemlerinin yapılabildiği görülmektedir. Bu işlemlerin yapılması yani soruşturma ve kovuşturma süreçlerinin hukukiliği ayrı bir konu olmakla birlikte şu an için kişilerin bu davalar hakkında genel bilgiler edinmesinde fayda olacaktır. Burada tarafımıza gelen en sık konuları soru cevap şeklinde özetlemeye çalışacağız.

Ankesör Dosyalarında Başka Bir Delil Aranıp Aranmadığı (Güncel Soru-Cevaplar)
Ankesör Dosyalarında Başka Bir Delil Aranıp Aranmadığı (Güncel Soru-Cevaplar)

1- Hakkımda hiçbir FETÖ delili(banka, vakıf, sendika, dijitürk, bağış, tanık vb.) yok, sadece birkaç aramada dolayı tutuklama kararı verilebilir mi?

Evet, maalesef ankesör dosyalarının niteliği itibariyle diğer deliller olmasa da halen savcılık ve mahkemeler tarafından tek ve yeterli delil olarak görülebilmektedir. Yargıtay'ın da diğer hiçbir delil olmaksızın yalnızca ankesör aramalarına dair onanan mahkumiyet kararları mevcuttur. (Konunun hukukilik kısmı ayrıdır.)


2- Tüm sülalemde FETÖ ile ilgili bir kişi bile yok, biz böyle dini yapılara karşı bir aileyiz, yine de ankesör dosyası olması mümkün mü?

Evet mümkün. Ankesör dosyalarının genel özelliği itibariyle gizlenme kapsamında değerlendirilmektedir. Bu anlamda, savcılık ve mahkemeler sizin veya ailenizin düşünce yapısıyla doğrudan ilgilenmemektedir.


3- Çok uzun yıllardır görevdeyim, bir şey olsaydı şimdiye kadar ihraç olurdum, hakkımda böyle bir iddia da bulunulması mümkün mü?

Uzun yıllar görevde olunması veya şu ana kadar hiçbir işlem yapılmamış olması, yeni bir soruşturma olmayacağı anlamına gelmemektedir. Söz konusu suç silahlı terör örgütü üyeliği olduğundan zamanaşımı süreleri de uzundur. Şu ana kadar bir işlem yapılmamış olması beklemeye veya başka bir sebebe dayanmıyor olabilmektedir.


4-Yıllardır yurtdışına dahi çıkmadım, adresim belli neden tutuklu yargılama?

Tutukluluk her zaman ifade ettiğimiz üzere bir tedbirdir. Bu tedbire ülkemizde maalesef çok sık başvurulmaktadır. Başvurulmaya gerekçe olarak ceza alt ve üst sınırları, kaçma şüphesi vs. olarak belirtilse de ankesör dosyaları özelinde kuvvetli olarak mahrem imamlar tarafından aranıldığına dair şüphe oluşması halinde ve etkin pişmanlık da olmadığında hakimin takdirine bağlı olarak verilebildiğini görüyoruz. Bunun bir diğer nedeni de soruşturma veya kovuşturma geçirenlerin yurtdışına kaçma durumlarıdır.


5- Tutuklama kararı verildi yani ceza mı aldık?

Hayır, tutuklama kararı bir ceza değildir. Çok uzun tutuklu kalınsa dahi daha sonrasında beraat kararı verilen pek çok dosya bulunmaktadır. Bu durum Türk yargı sistemimizin de aslında kanayan bir yarasıdır. Zira, tutuklu dosyalarda beraat kararı verilmesi halinde tutuklulukta geçen süreler için devlet tazminat ödemek durumunda kalabilmektedir.


6- Tutukluluk ne kadar sürebilir?

Buna ilişkin belirli bir süre bulunmamaktadır. Bir haftada tahliye olan olabildiği gibi, yıllar sürebildiği olanlar da mevcuttur. Tutukluluk hali dosyadaki deliller ve sanığın durumuna göre değişebilmektedir.


7-Tahliye kararı verildi, dava bitti mi?

Hayır, tahliye kararı verildiğinde eğer bir hüküm verilmemişse bu bir esas karar anlamına gelmemektedir. Bu sadece tutuklama tedbirinin sona erdirilmesidir.


8- Tutukluluk yoksa ve ceza verilmesi halinde hemen cezaevine gönderilir mi?

Hayır, tutukluluk hali bulunmadığı sürece ceza verilmesi doğrudan cezaevine gönderilme anlamına gelmemektedir. Kararın istinaf ve temyiz incelemeleri için başvurular yapılması ve bu başvuruların reddedilmesi, yani Yargıtay'ın onaması ile sonuca ermektedir.


9- Soruşturma ve dava süreçleri ortalama ne kadar zaman alır?

Geçmiş dava örnekleriyle cevap vermek gerekirse, gözaltına alınma sürecinden sonra mahkemeden beraat veya ceza kararı da olsa kesin bir sonuca varması ortalama 4-5 yıl zaman almaktadır. Bu süreç bazen savcılık aşamasında uzun sürmekte bazense mahkeme süreçlerinde zaman almaktadır. Kanunen belirlenen bir süre bulunmamaktadır.


10- Sadece ankesörden birkaç arama iddiası ile ceza verebilirler mi?

Evet maalesef çok az arama dahi olsa belli kriterler neticesinde mahkemenin tam bir vicdani kanıya ulaşması halinde ceza verilebilmektedir. Bu kriterler ve mahkemenin vicdani kanısı yapılacak yargılama neticesinde ortaya çıkacağından davaları önemsemeden hareket edilmemesi gerekir.


11- Benim bir suçum yok zaten, bunlar suç değil ben zaten beraat ederim veya avukat bundan bir şey çıkmaz dedi önemsemeye gerek var mı?

Tarafımıza gelen pek çok başvuruda maalesef bu söylemlerle hareket edilmesi akabinde verilen mahkumiyet kararlarının kanun yolları başvurusu talebiyle olmaktadır. Ancak, belli aşamadan sonra dosyada yapılacak hukuki işlemler zorlaşmaktadır. Bu nedenle ilk derece yargılaması süreci ciddi önem arz etmekte olup, her ne kadar suçsuz olduğu düşünülse de bunun mahkemeye de intikal ettirilmesi önem arz etmektedir.


Genel olarak son dönem gelen sorulara cevap vermeye çalıştık. Sonuç itibariyle, halen ve maalesef yalnızca ankesörlü telefondan aramalar esaslı bir delil sayılarak soruşturma ve davalara konu ediliyor ve mahkumiyet kararları verilebiliyor. Mevcut durum genel hukuk ilkelerine uymamakla birlikte bu konudaki önceki yazılarımızı arama kısmından aratarak okumanızı tavsiye ederiz. Bunun dışındaki sorularınız için yine ulaşabilirsiniz.


Ankesör Dosyalarında Başka Bir Delil Aranıp Aranmadığı (Güncel Soru-Cevaplar)

bottom of page