top of page

Aradığınız yazıyı bulamamanız veya hata alınması halinde arama kısmını kullanarak ulaşabilirsiniz.

Ankesör Davaları Beraat Kararları Gerekçeleri

Güncelleme tarihi: 7 Mar 2022

Sabit/Ankesörlü telefon hatlarından aranma nedeniyle açılan davalara ilişkin bir kısım beraat kararlarının gerekçelerine yer vererek mahkemelerin şu an için hangi kıstasları ölçüt aldığını ve nasıl bir değerlendirme yaptığını örneklendirmeye çalışacağız. İlgili kararların çoğunluğu takip ettiğimiz dosyalardan olmakla birlikte farklı kararlara da tek yazıda olması açısından yer verilmiştir. Devam eden süreçte yeni eklenen kararlar da olacaktır. Söz konusu kararlar, içtihat yani yüksek yargı kararı olmadığından benzer mahkemelerin aynı kararları vermesi beklenmemelidir. Zira, her dosyada delil, sanık ve birçok farklı kıstas bulunabilmektedir. Ancak, yargı birliğinin sağlanması adına çok benzer durumlarda olan sanıklarda benzer değerlendirmelerin yapılması gerektiği de hukukun tam ve eksiksiz uygulanması adına gerekliliktir. Ankesörlü telefon davalarına ilişkin diğer yazılara site içi arama kısmını kullanarak ulaşabilirsiniz.

*Aşağıda yer alan kararların içerik bilgileri KVKK nedeniyle paylaşılamamaktadır.

  • KARAR - 1 : Ankara ... Ağır Ceza Mahkemesi E:2019/... K:2021/...

"...Bu arama kayıtlarında bakıldığında ; sanığın ..., ... ve ...illerindeki sabit hatlardan arandığı, aramaların 2009-2014 yılları arasında genelde aynı günlerde birden fazla kez yapıldığı, gün arama sayısının az olduğu, aramaların periyodik nitelik arz etmediği, sanığın arandığı ... ilinde görev yapmadığı, sanığın görev yaptığı ...., ...ve ....illerindeki sabit hatlardan aranma kaydının olmadığı, asker şahıslarla ardışık aranmadığı, dosyada mevcut aranmalar dışında başka delil bulunmadığı, sanığın 2015 yılı ve sonrasında aranmalarının olmadığı anlaşılmıştır.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 'nin örgüt üyeliği kriterini anlatan 2020/1947 esas 2020/3079 karar sayılı kararında;

....

Tüm bu sebeplerle; sanığın ankesör/sabit hatlardan aranmaları var ise de aramaların Yargıtay 16. CD nin yukarıda alıntılanan kriterlerine tam bir uyum göstermediği, arama tarihlerinde sanığın astsubay olduğu, periyodik nitelik arz etmeyen arama işlemleri akabinde sanığın örgütsel faaliyet yaptığı ve böylece örgüt hiyerarşisine girdiğine dair delil olmadığı, arama davranışlarından da bu sonucun kesin olarak çıkmadığı, arama davranışlarının daha çok örgüt ile bir şekilde teması olmuş kişileri örgüte kazandırma çalışmasına benzediği, zira aynı gün art arda 0 sn aramalarından sonra sanığın bazı aramalara ( ..., ..., ..., ... tarihlerinde) geri döndüğü, buna göre sanığın hiyerarşiye tam olarak girdiğine dair kesin nitelikte delil olmadığı, UYAP örgütlü suçlar bilgi bankasından yapılan sorgulamada da başkaca bir delil de elde edilemediği, silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için gerekli örgütle organik bağ kurulması ve süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunduğuna dair başkaca delil olmadığı, sonuç olarak sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetini gerektirir, her türlü şüpheden uzak mahkumiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı başkaca delil elde edilemediği, şüphenin sanık lehine düşünülmesi de gerektiğinden CMK'nın 223/2-e madde ve fıkrası gereğince beraatine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."

  • KARAR - 2 : Ankara ... Ağır Ceza Mahkemesi E:2019/... K:2021/...

"Sanık ....'in, .... 2011-2013 yılları arasında eğitim aldığı, mezun olduktan sonra 4 ay ....'da staj yaptığı, daha sonra 2 ay ....da staj gördüğü, .... ilçesine tayininin çıktığı, 2014 ...ayıyla 2017 yılı ....ayları arasında burada görev yaptığı, ....ilinde 2017 Temmuz ayıyla 2019 Temmuz ayları arasında çalıştığı, 2019 Eylül ayında ...Garnizonunda çalışmaya başladığı, 2020 yılı Haziran ayında çalışmaya devam ettiği, daha sonra açığa alındığı, sanık hakkında ... numaralı GSM hattından ..., ...., ...., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'la birlikte periyodik ve ardışık olarak arandığı iddiasıyla FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği suçundan cezalandırılması istemiyle mahkememize kamu davası açılmış ise de sanığın ... mezunu olduğu, periyodik ve ardışık arandığı iddia olunan şahısların rütbeleriyle sanığın rütbesinin uyumlu olmadığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün askeri mahrem yapılanması içerisinde oluşturulan gruplara aynı rütbedeki şahıslar arasında oluşturulduğu, subaylar ile astsubayların uzman er ve erbaşların aynı grup içerisinde yer almadıkları, bu kapsamda sanığın rütbesiyle uyumlu herhangi bir aramanın tespit edilemediği, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün askeri mahrem yapılanması içerisinde örgütsel tabirle sohbet adı verilen gizli toplantılara katıldığına dair dosya kapsamında herhangi bir delilin elde edilemediği, bu kapsamda herhangi bir tanık beyanının da bulunmadığı anlaşılmakla; sanık hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gizli haberleşme ağı olan ByLock iddiasının olmadığı, Bank Asya'da hesabının bulunduğuna ve örgütsel talimatla hesap artırımında bulunduğuna ilişkin herhangi bir tespitin olmadığı, hakkında tanık beyanının bulunmadığı, örgütsel kapsamda yapılan sohbet adı verilen toplantılara katıldığına dair bir tespitin olmadığı, örgütle bağlantılı dernek ya da sendikalara üyeliğine dair ya da örgütün basın yayın organlarına aboneliğine dair herhangi bir tespitin dosya kapsamında olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanık ...hakkında her ne kadar FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak suçundan cezalandırılması istemiyle mahkememize kamu davası açılmış ise de, terör örgütüne üye olmak örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade ettiği, suçun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması gerekir. Sanığın örgüt hiyerarşisi içerisinde yer aldığına ilişkin yeterli delil ve faaliyetlerinin de süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk düzeyinde bulunmadığı anlaşılmakla yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması sebebiyle CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine dair mahkememizde oluşan tam, tarafsız vicdani kanaat ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur."

  • KARAR - 3 : Ankara ... Ağır Ceza Mahkemesi E:2018/... K:2020/...

"Dosya arasında yer alan ve iddiaya temel oluşturan sanık hakkında hazırlanan HTS analizine ilişkin evrak, BTK'dan elde edilen HTS kayıtları ve mahkememizce aldırılan HTS bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, sanığın kullandığı ... numaralı gsm hattının, ...ilinde kurulu olan, ... adına kayıtlı ..., ... adına kayıtlı ..., ... adına kayıtlı ... numaralı, kamuya açık 3 farklı sabit telefon hattından ... tarihleri olmak üzere toplamda ... farklı tarihte arandığı görülmüştür. FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün, askeri mahrem yapılanması içerisindeki iletişimi, tedbir amacı ile kamuya açık sabit hatlar üzerinden gerçekleştirmesine ilişkin açıklamalar kapsamında, astsubay olan sanığın, belirtildiği şekilde ... ilinde kurulu kamuya açık sabit hatlardan aranması durumu, atılı suçlama kapsamında şüphe uyandırır nitelikte ise de ceza mahkumiyetinin her türlü şüpheden uzak, kesin delillere dayandırılması gerektiği, sanığın .... tarihinde ... numaralı sabit hattan saat 16:29 da arandığında, aynı gün aynı sabit hattan saat 16:43 de ... isimli asker şahıs da (Astsubay) aranmış ise de, sanığın ... isimli şahısla aranması arasında görüleceği üzere yaklaşık 14 dakikalık zaman dilimi bulunduğu, HTS kayıtlarının incelenmesinde de sanığın aranmasından sonra, ... isimli şahıs aranmadan saat 16:42 de ... adına kayıtlı hattın da arandığı, emniyetin hazırladığı evrak içeriğinden, söz konusu şahsın asker şahıs olmadığının görüldüğü, aradaki zaman farkı ve arada başka bir şahsın da arandığı gözetildiğinde, sanığın ... isimli asker şahıs ile peşi sıra olacak şekilde arka arkaya arandığının söylenemeyeceği, bu anlamda her iki asker şahsı arayan kişinin aynı kişi olduğunun her türlü şüpheden uzak bir şekilde söylenemeyeceği, ayrıca ... isimli şahsın ... doğumlu olması karşısında, bu şahsın sanığın kişisel durumu ile uyumlu olmadığı, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin sabit hat aramalarına ilişkin olarak vermiş olduğu kararlarda yer alan kriterler de dikkate alındığında, sanığın asker şahıslar ile ardışık olarak arandığının tespit edilememesi karşısında, söz konusu sabit hatlardan gerçekleşen arama kayıtlarının, sanığın örgütün sabit hatlardan aranmak suretiyle gerçekleştirilen iletişim yöntemine dahil olduğunu her türlü şüpheden uzak şekilde ortaya koymaya elverişli olmadığı, öte yandan sanığın aşamalardaki savunmalarında, kendisini kardeşi ...'ın sabit hatlardan aradığını beyan ettiği, dosyada tanık olarak dinlenen ...'in de aynı kapsamda beyanlarda bulunduğu ve soruşturma aşamasında sanık gözaltındayken, kardeşi olan sanığı aradığını belirtiği sabit hatlara ilişkin yer gösterme işlemi yaptığı, ...'in kardeşini aradığını tespit ettiği adresler arasında, sanığın arandığı belirtilen iddiaya konu ... sabit hattın kurulu olduğu adresin de bulunduğu, ayrıca HTS bilirkişi raporunda da sanığın kullandığı gsm hattının ... tarihinde, ... adresinde bulunan ... numaralı hattan saat 20:44 de arandığında, aynı gün tanık ...'in adına kayıtlı ... numaralı hattın da saat 20:44 de ... adresinden baz sinyali aldığının belirtildiği, bu hususların sanığın kendisini kardeşinin aradığına ilişkin savunmalarını destekler nitelikte olduğu, dosya kapsamında sanığın örgüt hiyerarşisi içerisinde yer alarak örgütün faaliyetlerine katıldığına dair, sanık hakkında herhangi bir tanık beyanının ve teşhisinin bulunmadığı, tüm bu hususlar gözetildiğinde, dosya içerisinde sanığın örgüt ile organik bağ kurduğunu, örgüt kapsamında süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk gerektiren eylemlerde bulunduğunu her türlü şüpheden uzak bir şekilde ispat etmeye elverişli delillerin bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın atılı silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan isnad edilen suçu işlediği konusunda, ceza hukukunun temel ilkelerinden olan "şüpheden sanık yararlanır" evrensel hukuk ilkesi gereği sanığın beraatine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."

  • KARAR - 4 : Ankara ... Ağır Ceza Mahkemesi 2019/... 2020/...

"Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne yönelik yapılan çalışmalar sonucunda, sanık ... ... öğrenci iken okulun kapatılması ile ... geçiş yaptığı, 09/02/2014 ve 26/08/2014 tarihlerinde ardışık arama listesi içinde olduğu tespit edildiğinden bahisle Fetö/Pdy silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de;

Celp edilen HTS kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle yapılan inceleme sonucu tanzim edilen 10/01/2020 tarihli raporda; sanığın kullanımında olan ... numaralı Gsm hattının BAZ kayıtları incelendiğinde; 01/01/2010 - 01/01/2018 tarihleri arasında sanığın kendi baz kayıtlarına göre 2, karşı baz kayıtlarına göre 4 adet iletişim kaydının bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.

Ayrıntısı bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; aslında aynı gün birden fazla gerçekleşen aramalar değerlendirildiğinde 2 günde meydana gelen aramalar olduğu; 09/02/2014 -pazar- saat: 18:46, 18:45; 26/08/2014 -salı- saat:18:58:37, 18:58:40.

09/02/2014'te gerçekleşen aramanın hafta sonu 18:45-18:46 saatleri arasında art arda gerçekleşmiş aramalar olduğu, 26/08/2014 tarihinde gerçekleşen aramanın hafta içi ve mesai saatleri dışında 18:58:37 -18:58:40 saatleri arasında art arda gerçekleşmiş aramalar olduğu,, bu kapsamda Yargıtay 16.CD'nin yerleşik içtihatları da dikkate alındığında, her ne kadar sanık 26/08/2014 günü başka bir askeri şahıs ile ardışık aranmış ise de 09/02/2014 tarihinde gerçekleşen 146 saniyelik görüşme ve 26/08/2014 günü gerçekleşen aramanın periyodikliğinden söz edilemeyeceği, sanığın aşamalarda alınan ve istikrar arzeden savunmalarında suçlamayı kabul etmediği, ...'yı kazandığı yıl 2014 Ağustos ayında .... isimli tanımadığı bir şahsın gri renkli bir araçla evlerine geldiğini kendisine kalacak yer ayarlamak istediğini söylediğini babasının karayollarında yer ayarladığını söyleyerek teklifini kabul etmediğini, aramanın örgüte kazandırılmak için yapılan bir arama olabileceğini, kendisinin bu kişilerle görüşmeyi kabul etmediği yönündeki savunmasının aksinin de ispatlanamadığı, bu haliyle sanığın üzerine atılı eylemi gerçekleştirdiği konusunda kuşku hasıl olduğu ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan "kuşkudan sanık yararlanır" kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulunun, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlı olduğu, bu ilkenin özünün, ceza davasında sanığın cezalandırılması bakımından taşıdığı önemden dolayı, gözönünde tutulması gereken herhangi bir meselede başgösteren kuşkunun, sanığın yararına değerlendirilmesi esasına dayandığı, oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kuralın, bir suçun işlenip işlenmediği veya işlenmiş ise gerçekleştirilme biçimi konusunda kuşku belirmesi halinde uygulanabileceği, şüpheli ve aydınlatılamamış olaylar ve iddialar, sanığın aleyhine yorumlanarak hüküm tesis edilemeyeceği, ceza mahkûmiyetinin bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmasının ve bu ispatın, teorik de olsa hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermemesinin gerektiği, yüksek de olsa bir varsayıma dayanılarak sanığı cezalandırmanın, ceza yargılamasının en önemli amacı olan maddi gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek olacağı hususlarının izahtan vareste olduğu, ceza yargılamasında mahkûmiyet kararının bir varsayıma değil, kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanması halinde verilebileceği, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre de, sanığın atılı suçtan cezalandırılmasını gerektirir kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği kanaatine varılmakla, sanığın atılı suçtan beraatine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."

  • KARAR - 5 : Ankara ... Ağır Ceza Mahkemesi 2018/... 2020/...

"FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü mensuplarının 15/07/2016 tarihindeki darbe girişiminden sonra örgüt mensuplarına yönelik yapılan soruşturmalar kapsamında sanık hakkında da soruşturma başlatıldığı, ..Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ... tarihli ... Esas numaralı iddianamesi ile mahkememize kamu davası açılmıştır. Sanığın ... günü yakalanarak gözaltına alındığı ... tarihinde tutuklandığı ... tarihinde tahliye edildiği anlaşılmıştır.

Ankara İl Emniyet Müdürlüğü TEM şube tarafından hazırlanan havuz sorgu tutanağına göre FETÖ/PDY ile iltisaklı olduğu değerlendirilen kurum ve kuruluşlarda SGK kaydının bulunmadığı, dernek ve vakıf kaydının bulunmadığı ,örgüt liderinin talimatı sonrası BankAsya hesabında artış bulunanlar listesininde isminin geçmediği, bylock kaydının bulunmadığı, ... iken KHK ile kamu görevinden çıkarıldığının tespit edildiği, Sanık hakkında düzenlenen HTS analiz raporunda sanığın adına kayıtlı ... nolu GSM hattının ... tarihleri arasında ankesörlü/sabit hatlardan ... kez aranma kaydının bulunduğunun tespit edildiği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dosya içerisine gönderilen evrak içeriğine göre sanığın Bylock isimli örgütün gizli haberleşme programı kullanıcı listesinde isminin geçmediğinin bildirildiği, Yine Sanığın dijital materyalleri üzerinde bilirkişi marifetiyle yapılan incelemede yargılamaya esas olabilecek herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı, Mahkememizce sanıkla aynı gün aynı ankesörlü/sabit hattan arandığı tespit edilen ... isimli şahıs tanık olarak dinlenmiş beyanında sanığı tanımadığını sadece daha önce kendisinin yargılandığı mahkemede tanık olarak dinlendiğini, kendisinin ...'da görev yapmadığını ...da görev yaptığını sanıkla aynı birlikte görev yapmadığını kendisinin muhabere sınıfında olduğunu sanığın herhangi bir örgütsel faaliyetini görmediğini beyan ettiği,

Yine Mahkememizce tanık olarak dinlenen ... isimli şahıs beyanlarında 2013 yılında sanığın ... çalışmaya başladığını ... kapatılana kadar sanıkla birlikte aynı yerde çalıştıklarını sanığın herhangi bir örgütsel faaliyetini görmediğini, kendisi hakkında herhangi bir soruşturma olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.

Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde sanığın anlatımları ile dosya kapsamında elde edilen mevcut bilgiler dikkate alındığında, sanığın örgüte üyeliğini ortaya koyan hiyararşik yapılanma içindeki konumuna yada faaliyetlerine dair bir delil bulunmadığı gibi sanığın savunmasında belirtiği hususların dışında bir bilgi ve beyana ilişkin bir tanık anlatımının da olmadığı, bir başka deyişle sanığın örgütle hiyararşik ilişkisini ortaya koyacak aleyhine tanık veya itirafçı şüpheli/sanık beyanı bulunmadığı anlaşılmış olup bunun yanında yukarıda belirtildiği üzere yapılan tespitlerde sanığın ... ilinde görev yaptığı dönemde ... kez ankesörlü/ sabit hatlardan arandığı ancak sanığın çalışmış olduğu diğer illerde böyle bir tespitin bulunmadığı, sanığı arayan kişinin kim olduğu veya örgüt mensubu ise bu kişinin açık kimliği ve adres bilgilerinin tespit edilemediği, yine arama içeriklerinin ve arama sonrası sanık ile örgüt mensuplarının sohbet ve toplantı yaptıklarının da tespit edilemediği, bu doğrultuda tanık veya başkaca delil ve tespitin de bulunmadığı dosya kapsamına göre anlaşılmıştır.

Yargıtay 16. Ceza Dairesinin içtihatları da gözetildiğinde, sanığın aramaların on beş gün , ayda veya iki ayda bir kez olmak üzere periyodik olmaması, arayan örgüt mensubunun askeri personeli aradıktan sonra tedbir amaçlı ilgisiz alakasız kişileri de ankesörle arayarak bu bütün içerisinde hedeflerin kaybolması için caba gösterildiğine ilişkin tespitin bulunmaması, yapılan aramaların mesai saatleri içinde de olması, sanığın kullandığı telefonu toplantı yerine götürmediği ve götürse de kapalı tuttuğuna ilişkin tespitin yapılmadığı, sanığın örgütün gizlilik ve deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imamlar tarafından arandığı, hertürlü şüpheden uzak, kesin kanaata ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmediği, Tüm bu açıklamalar doğrultusunda ve dosya içerisindeki tüm belgeler ile Yargıtay 16. Ceza Dairesinin benzer dosyalardaki bozma kararlarının içeriği de dikkate alındığında; sanığın, terör örgütünün nihai amacından haberdar olduğunu, silahlı terör örgütü ile arasında organik bağ kurulduğunu, örgütünün kuruluş amaçlarını faaliyetlerini benimseyerek iradi olarak örgütün amacı, talimatları doğrultusunda ve hiyerarşik yapısına dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluluk içeren faaliyeti bulunduğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığı anlaşıldığından sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesi yolunda vicdani kanaat oluşmakla Mahkemece oy birliği ile karar verilerek aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur."

  • KARAR - 6 : ... Ağır Ceza Mahkemesi 2018/... 2018/...

"Dosya dışı tanık beyanlarında asker kişilerin sabit hatlardan aranmak sureti ile örgütsel toplantılara çağrıldığı yönünde bilgiler elde edilmiştir. Sanık farklı tarihlerde ... kez ardışık şekilde diğer asker şahıslarla birlikte aranmasına karşın; bu görüşmelerde ne konuşulduğu, sanığın örgütsel toplantıya çağrılıp çağrılmadığı, eğer çağrıldı ise sanığın bu toplantıya katılıp katılmadığı, eğer sanık toplantıya katıldı ise toplantının örgütsel nitelikte olup olmadığı ve toplantıda neler konuşulduğu tespit edilememiştir. Sanığın terör örgütünün hiyerarşik yapısı içerisinde faaliyet yürüttüğüne herhangi bir bulgu elde edilememiş, sanik bylock gibi herhangi bir örgütsel nitelikte olan ve kendi iradesi ile kullanabileceği bir iletişim uygulamasını kullanmamış, terör örgütü ile iltisakı ve irtibatı tespit edilen herhangi bir dernek, vakıf, iş yeri ile bağı tespit edilememiştir. Sanık bankasyada terör örgütü elebaşısının çağrısına rağmen herhangi bir hesap açtırmamış yahut çağrı üzerine para yatırmamıştır.

Dolayısıyla sanığın örgüt mensubu olduğu değerlendirilen kişilerle ardışık aranması ve üniversite öğrenimi sırasında örgütün dini sohbetlerine katılmak şeklindeki eylemlerinin örgüt üyesi olduğunun kesin delili sayılamayacağı gibi örgüt üyesi olduğunu ispata yeterli örgütsel faaliyetler kapsamında da değerlendirilemeyeceği gözetilerek sanığın yüklenen suçu işlediğini kabule elverişli dışında her türlü şüphe ve tereddütten uzak cezalandırmaya yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince sanığın beraatine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

  • KARAR - 7 : ... Ağır Ceza Mahkemesi 2020/... 2020/...

"Sonuç olarak; sadece tek bir ardışık arama, içeriği tespit edilemeyen HTS kayıtları ve üyesi olarak kabul edilmesi noktasında cezalandırılması için yeterli delil olmadığı; HTS analiz raporunda ... ile sanık arasında bir irtibatının olmadığının belirtildiği, aynı zamanda ... ‘in o tarihlerde ... ilinde sanıktan farklı bir ilde görev yaptığının anlaşıldığı, sanığın yapının içerisinde bulunduğuna ve yapı içerisinde görev aldığına dair dosyaya herhangi bir delil yansımadığı; Yargıtay 16. C.D’nin 2018/5526 E. 2018/6842 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere ankesörlü hatlar ile mahrem imamlar tarafından aranıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde hukuka uygun delil kabul edileceği; kaldı ki örgüt üyeliği konusunda eylemlerde süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk kriterlerinin aranması gerektiğine yönelik birçok Yargıtay içtihadının bulunduğu, somut olayda sanık açısından süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk unsurlarının gerçekleşmediği, dosya kapsamında mevcut delillere göre sanığın FETÖ örgütün hiyerarşisine etkin şekilde dahil olup örgütsel eyleminin tespit edildiğini gösterir herhangi maddi bir delile ulaşılamaması nedeniyle sanığın atılı suçu işlediği hususunda şüphe oluştuğu, bu şüphe karşısında sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğinin kabul edilmesine yasal olanak bulunmadığı; sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla sanığın CMK 223/2-e maddesi gereğince atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.


Ankesör Davaları Beraat Kararları Gerekçeleri

bottom of page