top of page

Aradığınız yazıyı bulamamanız veya hata alınması halinde arama kısmını kullanarak ulaşabilirsiniz.

İhraç İptal Kararı

Güncelleme tarihi: 23 Mar 2022

Hakkında beraat kararı verilen askeri personel hakkında başkaca bilgi ve belge bulunmadığından uygulanan ihraç kararının iptali ile tüm özlük haklarının ödenmesine karar verilmiştir. İdarelerin, personeller hakkında herhangi bir dosya açılmadan veya açılan ceza dosyalarında kararların kesinleşmesi beklenilmeden ihraç işlemi uygulanması önemli mağduriyetler ve hukuksuzluklar oluşturmaktadır. Bu nedenle


*Kararların içerikleri Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca paylaşılamamaktadır.


T.C.

SAMSUN

2. İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO: 2021/...

KARAR NO: 2021/....

DAVACI : ...

VEKİLİ : AV. FEYZULLAH ALTAŞ (E-Tebligat)

DAVALI : MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI/ANKARA

VEKİLİ : ...

DAVANIN ÖZETİ :Davacı tarafından, Samsun İli, .... Komutanlığı emrinde .... olarak görev yapmakta iken 7145 sayılı Kanun ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen Geçici 35. madde uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanlığı'nca tesis edilen .../04/2021 tarih ve 2021/... karar sayılı işlemin davacıya ilişkin kısmının; silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan dolayı Ankara ... Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan yargılamasında beraat kararı verildiği, meslek hayatı boyunca hakkında adli veya idari bir ceza verilmediği, verilen cezanın eşitlik ilkesine ve masumiyet karinesine aykırı olduğu, bu nedenle dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata aykırı olduğu ileri sürülerek iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faizi ile birlikte davacıya iadesine karar verilmesi istenilmektedir.


SAVUNMANIN ÖZETİ :Davacı hakkında FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile irtibatlı/iltisaklı olduğunun değerlendirmesi sonrasında 7145 sayılı Kanunun 26.maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici madde 35. maddesi uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.


TÜRK MİLLETİ ADINA


Karar veren Samsun 2. İdare Mahkemesi'nce, dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler incelenmek suretiyle işin esası hakkında gereği görüşüldü:

Olayda, davacı hakkında FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçu nedeniyle açılan kamu davasında yapılan inceleme neticesinde Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 18/03/2021 tarih ve E:2019/....., K:2021/. sayılı kararı ile; sanığın ... 2011-2013 yılları arasında eğitim aldığı, mezun olduktan sonra 4 ay ...'da staj yaptığı,.. daha sonra 2 ay ...'da staj gördüğü, .. İlçesine tayininin çıktığı, 2014 Nisan ayıyla 2017 yılı Temmuz ayları arasında burada görev yaptığı. ... İlinde 2017 Temmuz ayıyla 2019 Temmuz ayları arasında çalıştığı, 2019 Eylül ayında Samsun Garnizonunda çalışmaya başladığı, 2020 yılı Haziran ayında çalışmaya devam ettiği, daha sonra açığa alındığı, sanığın hakkında ... numaralı GSM haltından Binbaşı M.Ç.Ç., Albay A.A.. Üsteğmen M.Ö., Üsteğmen N.M., Kıdemli Albay S.Ö., Üsteğmen A.Y., Kıdemli Albay S.B.K., Yarbay M.G.B., Üsteğmen C.A.B., Astsubay N.Y. ile birlikte periyodik ve ardışık olarak arandığı iddiasıyla FETÖ/PDY silahlı terör örgülü üyeliği suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de; sanığın ... mezunu olduğu, periyodik ve ardışık arandığı iddia olunan şahısların rütbeleriyle sanığın rütbesinin uyumlu olmadığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün askeri mahrem yapılanması içerisinde oluşturulan gruplara aynı rütbedeki şahıslar arasında oluşturulduğu, subaylar ile astsubayların uzman er ve erbaşların aynı grup içerisinde yer almadığı, bu kapsamda sanığın rütbesiyle uyumlu herhangi bir aramanın tespit edilemediği, FETÖ/PDY silahlı terör örgülünün askeri mahrem yapılanması içerisinde örgütsel tabirle sohbet adı verilen gizli toplantılara katıldığına dair dosya kapsamında herhangi bir delilin elde edilemediği, bu kapsamda herhangi bir tanık beyanının da bulunmadığı anlaşılmakla; sanık hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gizli haberleşme ağı olan ByLock iddiasının olmadığı, Bank Asya'da hesabının bulunduğuna ve örgütsel talimatla hesap artırımında bulunduğuna ilişkin herhangi bir tespitin olmadığı, hakkında tanık beyanının bulunmadığı, örgütsel kapsamda yapılan sohbet adı verilen toplantılara katıldığına dair bir tespitin olmadığı, örgütle bağlantılı dernek ya da sendikalara üyeliğine dair ya da örgütün basın yayın organlarına aboneliğine dair herhangi bir tespitin dosya kapsamında olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanık hakkında her ne kadar FETO/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de, terör örgülüne üye olmak örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade ettiği, suçun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması gerektiği, sanığın örgüt hiyerarşisi içerisinde yer aldığına ilişkin yeterli delil ve faaliyetlerinin de süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk düzeyinde bulunmadığı anlaşılmakla yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması sebebiyle CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verildiği, anılan kararın iş bu kararın verildiği tarih itibariyle kesinleşmediği( istinaf aşamasında olduğu) görülmektedir.

25/07/2018 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7145 sayılı Kanun'un 26. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 35. maddesinin 1. fıkrasının (B) bendinin 1. alt bendinde; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört yıl süreyle; terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen;

1)27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununa tabi personel Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır." hükmüne, aynı bendin 2. alt bendinde; "Bu fıkranın birinci paragrafı uyarınca görevine son verilenler bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemez, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemez; görevinden çıkarılanların uhdelerinde bulunan her türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu üyeliği ve sair görevleri de sona ermiş sayılır. Birinci paragraf uyarınca Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünden çıkarılanların, mahkeme kararı aranmaksızın, karar tarihinden geçerli olmak üzere rütbe ve memuriyetleri geri alınır, bu kişiler yeniden kamu görevlerine kabul edilmez ve on beş gün içinde Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Bu paragrafta sayılan görevleri yürütmekle birlikte kamu görevlisi sıfatını taşımayanlar hakkında da bu paragraf hükümleri uygulanır." hükmüne, aynı bendin 4. alt bendinde; "Bu fıkrada öngörülen usuller uyarınca, terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilerek idari işlem tesis edilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılanların itirazları üzerine yapılacak değerlendirme sonucunda görevlerine iadesine ilişkin işlemler aynı usullerle yapılır. Bu kapsamda görevine iade edilenlere kamu görevinden çıkarıldıkları tarihten göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal hakları ödenir. Bu kişiler, kamu görevinden çıkarılmalarından dolayı herhangi bir tazminat talebinde bulunamaz. Bu personelin görevlerine iadesi, kamu görevinden çıkarıldıkları tarihte bulundukları yöneticilik görevi dışında öğrenim durumları ve kazanılmış hak aylık derecelerine uygun kadro ve pozisyonlara atanmak suretiyle de yerine getirilebilir." hükmüne, aynı maddenin (G) bendinde; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle; terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirildiği için görevden uzaklaştırılanlar veya açığa alınanlar hakkında ilgili mevzuatta yer alan;a)Soruşturmaya başlama süresi uygulanmaz. b)Disiplin soruşturması sebebiyle görevden uzaklaştırma süreleri bir yıl olarak uygulanır ve bu süre ilgisine göre ilgili bakan, Hâkimler ve Savcılar Kurulu, Yükseköğretim Kurulu veya ilgili kurul onayıyla bir yıla kadar uzatılabilir. c)Adli soruşturma ve kovuşturma sebebiyle görevden uzaklaştırma veya açığa alma işlemlerinde değerlendirme süreleri uygulanmaz." hükmüne, söz konusu maddenin son fıkrasında ise; "Bu maddenin (A) ve (B) fıkraları uyarınca haklarında işlem tesis edilecek olanlara yedi günden az olmamak üzere ilgili kurum tarafından uygun vasıtalarla savunma hakkı verilir. Verilen süre içinde savunmasını yapmayanlar, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır." hükmüne yer verilmektedir.

Olayda, davacı hakkında FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçu nedeniyle açılan kamu davasında yapılan inceleme neticesinde Ankara .. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 18/03/2021 tarih ve E:2019/..., K:2021/... sayılı kararı ile; sanığın . 2011-2013 yılları arasında eğitim aldığı, mezun olduktan sonra 4 ay .'da staj yapt..ığı, ..daha sonra ... ay ...'da staj gördüğü, . İlçesine tayininin çıktığı, 2014 Nisan ayıyla 2017 yılı Temmuz ayları arasında burada görev yaptığı. .. İlinde 2017 Temmuz ayıyla 2019 Temmuz ayları arasında çalıştığı, 2019 Eylül ayında Samsun Garnizonunda çalışmaya başladığı, 2020 yılı Haziran ayında çalışmaya devam ettiği, daha sonra açığa alındığı, sanığın hakkında ... numaralı GSM haltından Binbaşı M.Ç.Ç., Albay A.A.. Üsteğmen M.Ö., Üsteğmen N.M., Kıdemli Albay S.Ö., Üsteğmen A.Y., Kıdemli Albay S.B.K., Yarbay M.G.B., Üsteğmen C.A.B., Astsubay N.Y. ile birlikte periyodik ve ardışık olarak arandığı iddiasıyla FETÖ/PDY silahlı terör örgülü üyeliği suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de; sanığın ... mezunu olduğu, periyodik ve ardışık arandığı iddia olunan şahısların rütbeleriyle sanığın rütbesinin uyumlu olmadığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün askeri mahrem yapılanması içerisinde oluşturulan gruplara aynı rütbedeki şahıslar arasında oluşturulduğu, subaylar ile astsubayların uzman er ve erbaşların aynı grup içerisinde yer almadığı, bu kapsamda sanığın rütbesiyle uyumlu herhangi bir aramanın tespit edilemediği, FETÖ/PDY silahlı terör örgülünün askeri mahrem yapılanması içerisinde örgütsel tabirle sohbet adı verilen gizli toplantılara katıldığına dair dosya kapsamında herhangi bir delilin elde edilemediği, bu kapsamda herhangi bir tanık beyanının da bulunmadığı anlaşılmakla; sanık hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gizli haberleşme ağı olan ByLock iddiasının olmadığı, Bank Asya'da hesabının bulunduğuna ve örgütsel talimatla hesap artırımında bulunduğuna ilişkin herhangi bir tespitin olmadığı, hakkında tanık beyanının bulunmadığı, örgütsel kapsamda yapılan sohbet adı verilen toplantılara katıldığına dair bir tespitin olmadığı, örgütle bağlantılı dernek ya da sendikalara üyeliğine dair ya da örgütün basın yayın organlarına aboneliğine dair herhangi bir tespitin dosya kapsamında olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanık hakkında her ne kadar FETO/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de, terör örgülüne üye olmak örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade ettiği, suçun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması gerektiği, sanığın örgüt hiyerarşisi içerisinde yer aldığına ilişkin yeterli delil ve faaliyetlerinin de süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk düzeyinde bulunmadığı anlaşılmakla yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması sebebiyle CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verildiği, anılan kararın iş bu kararın verildiği tarih itibariyle kesinleşmediği( istinaf aşamasında olduğu) görülmektedir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilenlerin Bakan onayıyla kamu görevinden çıkarılabilecek ise de kamu görevinden çıkarma işleminin de diğer idari işlemlerde olduğu gibi hukuken kabul edilebilir somut tespitleri içeren bir sebebe dayanması gerekmektedir.

Olayda, davacı hakkında FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçu nedeniyle açılan kamu davasında yapılan inceleme neticesinde Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 18/03/2021 tarih ve E:2019/... K:2021/... sayılı kararı ile; sanığın ...nda 2011-2013 yılları .aldığı, mezun olduktan sonra 4 ay ...'da staj yaptığı, daha sonra 2 ay ...'da staj gördüğü, ... İlçesine tayininin çıktığı, 2014 Nisan ayıyla 2017 yılı Temmuz ayları arasında burada görev yaptığı. ... İlinde 2017 Temmuz ayıyla 2019 Temmuz ayları arasında çalıştığı, 2019 Eylül ayında Samsun Garnizonunda çalışmaya başladığı, 2020 yılı Haziran ayında çalışmaya devam ettiği, daha sonra açığa alındığı, sanığın hakkında ... numaralı GSM haltından Binbaşı M.Ç.Ç., Albay A.A.. Üsteğmen M.Ö., Üsteğmen N.M., Kıdemli Albay S.Ö., Üsteğmen A.Y., Kıdemli Albay S.B.K., Yarbay M.G.B., Üsteğmen C.A.B., Astsubay N.Y. ile birlikte periyodik ve ardışık olarak arandığı iddiasıyla FETÖ/PDY silahlı terör örgülü üyeliği suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de; sanığın Ankara GATA Sağlık Astsubay Meslek Yüksek Okulu mezunu olduğu, periyodik ve ardışık arandığı iddia olunan şahısların rütbeleriyle sanığın rütbesinin uyumlu olmadığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün askeri mahrem yapılanması içerisinde oluşturulan gruplara aynı rütbedeki şahıslar arasında oluşturulduğu, subaylar ile astsubayların uzman er ve erbaşların aynı grup içerisinde yer almadığı, bu kapsamda sanığın rütbesiyle uyumlu herhangi bir aramanın tespit edilemediği, FETÖ/PDY silahlı terör örgülünün askeri mahrem yapılanması içerisinde örgütsel tabirle sohbet adı verilen gizli toplantılara katıldığına dair dosya kapsamında herhangi bir delilin elde edilemediği, bu kapsamda herhangi bir tanık beyanının da bulunmadığı anlaşılmakla; sanık hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gizli haberleşme ağı olan ByLock iddiasının olmadığı, Bank Asya'da hesabının bulunduğuna ve örgütsel talimatla hesap artırımında bulunduğuna ilişkin herhangi bir tespitin olmadığı, hakkında tanık beyanının bulunmadığı, örgütsel kapsamda yapılan sohbet adı verilen toplantılara katıldığına dair bir tespitin olmadığı, örgütle bağlantılı dernek ya da sendikalara üyeliğine dair ya da örgütün basın yayın organlarına aboneliğine dair herhangi bir tespitin dosya kapsamında olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanık hakkında her ne kadar FETO/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de, terör örgülüne üye olmak örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade ettiği, suçun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması gerektiği, sanığın örgüt hiyerarşisi içerisinde yer aldığına ilişkin yeterli delil ve faaliyetlerinin de süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk düzeyinde bulunmadığı anlaşılmakla yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması sebebiyle CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verildiği, anılan kararın iş bu kararın verildiği tarih itibariyle kesinleşmediği( istinaf aşamasında olduğu) görülmektedir.

Bu durumda, dava dosyasında yer alan bilgi belgeler ile davacı hakkında açılan kamu davasındaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğuna ilişkin somut herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığından dolayı 7145 sayılı Kanun ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen Geçici 35. madde uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin olarak davalı idarece tesis edilen dava konusu işlemin davacıya ilişkin kısmında bu nedenle hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Öte yandan, hukuka aykırılığı yargı kararı ile ortaya konulan işlemlerden dolayı ilgililerin uğradıkları zararın tazmini Anayasanın 125. maddesi uyarınca zorunlu olduğundan, davacının kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının davalı idare tarafından ödenmesi gerektiği de açıktır.

Açıklanan nedenlerle; dava konusu işlemin iptaline, davacının tazmin talebinin kabulü ile dava konusu işlem nedeniyle mahrum kaldığı tüm özlük ve parasal haklarının hak ettiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü yapılan 519,40-TLyargılama gideri ile karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.550,00-TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya verilmesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Samsun Bölge İdare Mahkemesi'ne istinaf yolu açık olmak üzere, 28/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Başkan Üye Üye


İhraç İptal Kararı

bottom of page