top of page

Aradığınız yazıyı bulamamanız veya hata alınması halinde arama kısmını kullanarak ulaşabilirsiniz.

Sözlü Sınavların Yargısal Denetimi

Devlet memurluğuna girişlerde özellikle son dönemlerde sözlü sınav uygulaması çokça uygulanmaktadır. Bazen yazılı sınav akabinde başarılı olanlar arasında sözlü sınav uygulanırken bazen de yalnızca sözlü sınav şeklinde değerlendirme yapılabilmektedir. Peki bu sözlü sınavların yargısal denetimi mümkün müdür?

Her idari işlem gibi sözlü sınav sonuçları da birer idari işlem olup, kamu hizmetlerinin ehil ve yetişmiş kamu görevlileri eliyle yürütülmesi için yapılan sözlü sınavların, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun, objektif ve aynı zamanda yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları yönünden yargısal denetime imkan tanıyacak şekilde yapılması gerekmektedir.


Aynı zamanda, idarenin, yargısal denetim yapılmasını ortadan kaldıracak ya da bu denetimin yapılmasını imkansız kılacak işlem ve eylemlerde bulunması mümkün değildir.


657 sayılı Yasanın 3 üncü maddesinde, "sınıflandırma" , "kariyer" ve "liyakat" ilkeleri bu Kanunun temel ilkeleri olarak belirlenmiş; kariyer ilkesi, Devlet memurlarına yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlamak; liyakat ilkesi ise, Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini yeterlilik sistemine dayandırmak ve sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmak olarak tanımlanmıştır.


Görüldüğü üzere Yasa, devlet memurluğunu bir meslek olarak kabul etmekte ve bunlara sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlanmasını, sınıflar içinde ilerleme ve yükselme istemlerinin liyakat sistemine dayandırılmasını öngörmektedir.


Danıştay'ın da sözlü sınav sonucunun iptaline ilişkin davalarda sözlü sınav uygulamalarında sonucun denetiminin yanında sınavın uygulanış şeklinin de hukuki denetiminin yapılması gerektiğini belirtmektedir.


Bu anlamda sınavın uygulanış şekli itibariyle de aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerektiği yargı kararlarında yer almıştır:

1- Sınavda sorulacak soruların önceden hazırlanması, 2- Her adaya sorulan soruların ve verilen cevapların kayda geçirilmesi, 3- Adayların verdiği yanıtlara hangi komisyon üyesince, hangi notun takdir edildiğinin tutanakta ayrı ayrı gösterilmesi.


Ayrıca, verilen notların değerlendirilmesinde somut bilgi ve belgeye dayandırılabilecek hususuların ortaya konulması da gerekmektedir.


Tüm bu hususların mahkemede öne sürülebilmesi için de sözlü sınav sonucuna karşı sonucun tebliğinden veya öğrenilmesinden itibaren 60 günlük süre içinde idare mahkemesine dava açılması gerekmektedir. (Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlarda dava açma süresi 10 gündür.) Bu şekilde ilgilinin sınav sonucuna etki eden hususların bir tutanağa bağlanıp bağlanmadığı, verilen puanların objektif olup olmadığı mahkemelerce denetlenebilecektir. Süresinde dava açılmadığı takdirde o sınava ilişkin dava açma hakkı kaybedilmektedir. Bu nedenle sözlü sınav sonucunun öğrenildiği tarihten hemen sonra dava açma durumu değerlendirilmesinde fayda olacaktır.


Sözlü Sınavların Yargısal Denetimi

bottom of page